'Sivil'i buharlaşan platform

İlimizde yıllar önce kurulan, kurulduğu ilk yıllarda şehir adına önemli çalışmalar yapan, geçen süre içerisinde içinde şehir yerine şahsi tanıtım ve reklam aracı haline gelen Elazığ Sivil Toplum Kuruluşları Platformu kan kaybetmekle kalmadı, ruh ve itibar kaybı da yaşadı. Bunun son örneğini ise geçtiğimiz gün yeni yönetim oluşturulması amacıyla yaptıkları toplantıdan medyaya yansıyan resmiyle görmek mümkün.

Resme bakınca;  birbirinden farklı yerde, farklı siyasi konumda olsalar da hemen hemen herkesin dilinden aynı cümlelerin döküleceği bu tabloyu görünce bizler de o cümleleri kurmak zorunda kaldık.

Ve gördük ki yıllar önce “sivil” liğini kaybeden ve “toplum” kelimesini süre içerisinde yalnızlığa ve terkedilmişliğe  döndüren, “kuruluş” kelimesinin anlamının yitirdiği, “platform” kelimesinin bile kendinden utandığı bir konuma düşürülen Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tükenmişliğin resmini ve fotoğrafını verdi.


Kimse alınmasın, kimse sağa sola sataşıp görünmesin ve aşikar olan gerçeklerden kaçmasın. Şehir adına çok ulvi gayelerle kurulan bu platform, ne yazık ki zaman içerisinde birilerinin siyasete bürokrasiye  ya da farklı alanlara sıçrama tahtası haline getirildi.
Yine zaman içerisinde şehir değil, kişiler  ve kişilerin kariyer planlaması platformun asıl amacı oldu.

Birileri bir yere sıçramak ve bir şey mi olmak istiyor. Onun için ilk durak ve ilk adım STK platformu oldu. Allah var bazı şahıslar bu platform üzerinden bir yerlere rektör, amir ve üst düzey yönetici de oldular. Birileri için ise de yaradı zavallı platform.  Bunu gören arkadan gelenler boş durur mu?

Resmiyette bir dernek bile olmayan bu oluşumun ortaya koyduğu son resme baktığımızda gördüğümüz şu ki bugüne kadar şehir adına önemli işler başarmış ve bunda imzası ve katkısı olan hiçbir değer yok.

Tam tersi hiçbir başarı hikâyesi olmayan, olmadığı gibi bulunduğu oluşumları iflasa sürükleyen, toplumun uzak kaçtığı ve görmekten çok da hazzetmediği isimler hep en önde. En önde olmakla kalmayıp seçilme ve bu oluşumun yönetiminde olmak niyetinde.
Yazımızı artık miadını doldurmuş,  etkisini yitirmiş ve itibarı yerlerde sürünen söz konusu bu STK Platformuna girme amacını çok saf, temiz ama dürüst bir açık yüreklikle ortaya koyan bir dostumuzun cümlesiyle noktalayalım.

Şöyle gerekçelendiriyordu dostumuz STK Platformuna girme gaye ve hedefini: “Valla ben hayatım boyunca ne yaparsam yapayım; vali, milletvekili, Belediye Başkanı siyasiler, bürokratlar ve iş insanlarıyla bir arada bulunma ve resim çektirme imkânım ve konumum olmazdı. Platforma girince bunların hepsi oldu.”


Evet dostlar daha ne olsun. Durum ve vaziyet bu. Bu sözün üstüne söz söylemek de bize haram olsun…

Bakmadan Geçme