Patagonya'dan manzaralar
Hırsı, kin ve nefreti aklının önüne geçen insanların hiçbir ilkesi, ülkesi ve şehri için önceliği ve endişesi yoktur ve olamaz.
Kerameti kendinden menkul bu tipler, her ne kadar kendilerini dünyanın en akıllı, en çok fikir sahibi, entelektüel ve kendi görüşlerini mutlak hakikat olarak görseler de bu sadece kendi evhamları ve kendi kurgularının eseri patolojik bir vakadır.
Kendilerini vatan ve şehir kurtaran donanımda bir hakikat habercisi ve çıplak uyarıcı olarak görseler de ortaya koydukları ciddi hiçbir eser ve proje yoktur.
En önemli özellikleri, kendi seviye ve ayarda olanlarla cem olup ülke ve şehre nizamat verme gibi bir özgüven patlaması yaşamalarıdır.
Bu tip insanlar kendilerini böyle müstesna mevkilerde göredursun, halktaki ve sokaktaki insanlar nezdindeki karşılıkları ise duyulacak ve dinlenilecek düzey ve seviyede değildir.
Kendilerini en iyiler kategorisine koyan bu tipler, halkın nazarında “en” kısmı baki kalmak şartıyla farklı bir makam ve konumdadırlar.
Halka göre bu tipler “en” dirler ama bu kelimeyi hangi kelimenin önüne sıfat olarak getirdiklerini ne siz sorun ne bizler de söyleyelim.
Fotoğraf bu olduğu halde ve halktaki karşılıkları “en” sıfatıyla ve genelde olumsuz anlam çağrıştıran isimlerle tasvir edilmelerine karşın, bu zevatın fiyakalarından, afili sözlerinden ve dünyayı kurtaran adam modundan ayrılmamaları ve bunda ısrarcı olmaları, psikolojinin ve sağlık sektörünün ciddi bir sorunu olarak karşımızda durmaktadır.
Eminim bu yazıyla birlikte zihninizde onlarca isim belirecek ve “aynen de öyleler” diyeceksiniz ama üzgünüz ki bu yazının muhatabı Elazığ değil Patagonya ülkesidir.
