Erdoğan'dan tarihi çağrı

Türkiye, yenidünya düzenine sağlam adımlarla yürüyebilmek adına son yıllarda dünyanın dört bir yanında çeşitli misyonları yerine getirirken bir yanda da hem ekonomik hem hukuksal hem de güvenlik konularına yoğunlaşmış durumda. 

Yıllardır ülkemize hem ekonomik hem de sosyal yönden büyük bir yük getiren terörle mücadele ise hızla çözülmesi gereken sorunların başında geliyor. Bu kapsamda Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı sonrası başlayan Terörsüz Türkiye sürecinin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yaptığı silah bırakma çağrısıyla sonuçlanmasının ardından sürecin sekteye uğramaması ve emperyalizmin kirli planlarının engellenmesi amacıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli bir çağrı geldi. 

ERDOĞAN: “TÜRKİYE DÜŞMANLARINI HÜSRANA UĞRATALIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı çağrıda şu ifadelere yer verdi: “Tüm siyasi partilere ve milletvekillerine hüsnüniyetle şu çağrıyı yapmak isterim: Gelin el ele verelim. Milletimizin bin yıllık kardeşliğine sokulan hançeri hep beraber çıkartalım. Türkiye düşmanlarını bir kez daha hüsrana uğratalım.Emperyalist hevesleri bir kez daha kursaklarda bırakalım. Kadastro mühendisliği peşinde koşanları kirli planlarıyla birlikte tarihin çöp sepetine beraberce atalım. Bizim gayemiz ilk günden beri son derece açıktır: Türkiye’nin 40 yıldır ayağına bağ olan, askeri, polisi, jandarması, kamu görevlisi ve siviliyle on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine yol açan bir musibetten kalıcı ve kati olarak kurtulmayı hedefliyoruz.

“KARDEŞLİĞİMİZ GÜÇLENSİN”

Terör bitsin, acılar dinsin, kardeşliğimiz güçlensin, bu ülkede artık kan ve gözyaşı akmasın diyoruz. Bununla birlikte böyle bir ihtimalin her geçen gün güçlenmesinden endişe duyanlar olduğunu; 40 yıllık terör belasının kökünün kurutulmasını, sivil siyasetin zemin kazanmasını istemeyenler olduğunu da çok iyi biliyoruz.

“YOĞUN BİR MÜCADELE HALİNDEYİZ”

Biz aynı zamanda işte bu kirli ellerle de terörden nemalanan kirli odaklarla da yoğun bir mücadele halindeyiz. İnşallah bu sefer menzilimaksudumuza kazasız belasız varacağımıza inanıyorum. Parlamento çatısı altında görev yapan tüm milletvekillerimizin de aynı hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum.

CHP İL BAŞKANI ÖZKAN: “TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNE KARŞI DURACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısını değerlendiren CHP Elazığ İl Başkanı Av. Onur Özkan, şu değerlendirmeyi yaptı:“Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizin tüm sorunlarının demokratik yollardan çözümü konusunda tarihsel tutarlılığımızı sürdürüyoruz. Aynı şekilde, terörün ve şiddetin her türlüsüne her zaman karşı olduk, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. Kürt meselesinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, toplumun tüm kesimlerini kapsayarak, şeffaflıkla ele alınması ve çözülmesi yönündeki tavrımızı koruyoruz. Demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal barış için tüm toplumun görüşlerinin, şehit ailelerinin, gazilerimizin ve bütün mağdurların rızalarının öncelendiği çözüm için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bugüne kadar yaptığımız katkıları, bundan sonra da esirgemeyeceğiz.

ÖZKAN: “TERÖRÜN SONLANMASINI TEMENNİ EDİYORUZ”

Terör örgütünün silah bırakması ve kendini feshetmesi çağrısı önemlidir. Bu çağrının gereklerinin, muhatapları tarafından yapılmasını ve on binlerce cana mal olan, ağır ekonomik ve toplumsal tahribat yaratan terörün ilelebet sonlanmasını temenni ediyoruz.

ÖZKAN: “TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇ BARIŞIN SAĞLANMASINDAN GEÇİYOR”

Hiç şüphesiz meseleler, temennilerle değil, güven ortamı tesis edilerek ve icraatlarla çözülür. Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü ancak iç barışın sağlanmasıyla mümkündür. İç barış ise, otoriter bir sistemde değil, demokratik düzende, hukuk devleti ilkelerine uymakla, adalet ve eşitlikle sağlanır.

ÖZKAN: “HER ZAMAN BARIŞ VE DEMOKRASİDEN YANAYIZ”

Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar, mevcut kanunların uygulanmasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve anayasa ihlallerine son verilmesi elzemdir. Cumhuriyet Halk Partisi, toplumun barış ve demokrasi taleplerinin hiçbir makam, mevki ve aktör tarafından kendi siyasi hedefleri doğrultusunda istismar edilmesine izin vermeyecektir.   Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi doğrultusunda, her zaman barış ve demokrasi çabalarının yanında; savaşın, terörün, çatışmanın ve otokrasinin karşısındayız.

YRP ELAZIĞ İL BAŞKANI AV. ERHUN KARAKUŞ:“ÇAĞRI SÖZDE KALMASIN”

Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Av. Erhun Karakuş ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını şu ifadelerle değerlendirdi: “Bu tarz toplumu birleştirici, parti ve düşünce ayrımı gözetmeden kucaklayıcı çağrıların özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’ndan gelmesi tabi ki memnuniyet verici. Biz istiyoruz ki bu çağrının gereği yapılsın, fiile dökülsün. Ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı bir dil yerine kucaklayıcı bir dili Sayın Cumhurbaşkanı’nın kamuoyuna yansıtması durumunda diğer siyasi aktörlerin de aynı şekilde yaklaşacağı kanaatindeyiz. Memleketin bin yıllık terör sorunu, hançerin atılmasıyla ilgili bu dil ne kadar önemliyse aynı dilin ekonomi, sosyal, kültürel alanlardaki ülke gündemini, ülke genelini ilgilendiren konularda da aynı dilim ve yaklaşımın kullanılması gerektiği kanaatindeyiz.”

KARAKUŞ: “ÇAĞRI TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA SINIRLI KALMASIN”

Biz ancak bu şekilde bir ortak akıl yürüterek bütün kesimlerin görüş ve düşüncelerini alıp ortak bir iradeyi ortaya koyarak bu memleketin kurtuluşunun düzene girmesini refaha ulaşmasını sağlayabiliriz. Bu sebeple bu çağrının terörle mücadele kapsamında sınırlı kalmamasını aynı şekilde ekonomik, sosyal, kültürel gibi alanlarda da bu çağrının fiiliyatta gereğinin yapılmasını siyaseten kamuoyuna söylenmiş bir söz olarak kalmamasını temenni ediyoruz.”

YAŞAR:DEVLETİN BİRLİĞİ VE BÜTÜNLÜĞÜNE BAĞLI KALACAK HER TÜRLÜ ÇAĞRIYA DESTEK VERİRİZ

İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Habip Yaşar ise Erdoğan’ın çağrısını şu sözlerle değerlendirdi:“Ülkemizi huzura kavuşturacak her türlü çağrıya katkı sağlayacağımızı herkes bilmeli. Ama şu anda Suriye’de PKK’nın, YPG’nin ve kimlerin ne yaptığının belli olmadığı, kimin silah bırakıp bırakmadığının netleşmediği bir dönemde, PKK’nın meşru hale getirildiği ve yaşam hakkı tanındığı bir süreçte bizim birlikte olma imkânımız yok. Bunu açık söyleyeyim. Bu süreci onlarla birlikte yürütemeyiz. Biz, üniter yapıya, devletin birliğine ve bütünlüğüne bağlıyız. Anayasanın değiştirilemez dört maddesini savunuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, devlet birliğini muhafaza eder. Bu çerçevede herkesle bir araya geliriz. Ancak mevcut durumda YPG’nin, PKK’nın ve PYD’nin kendilerini güvence altına aldığı, hükümetle birleşerek üniter bir devlet konumuna geldikleri netleşmemiş bir yapıyla beraber hareket etmemiz mümkün değildir.”dedi.