Küresel Politikada Trump Rüzgarı
Türkiye bir yandan Suriye'de bir yandan Filistin'de mazlumları yalnız bırakmazken bir yandan da Asya'dan Afrika'ya basit ve standart bir devlet gibi değil küresel bir güç gibi hamlelerini yapıyor.
Sadece ülkemiz değil aslında başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yeni bir dünya düzenine doğru adım adım gidilirken tüm devletler çeşitli hamlelerle bu değişen düzende ayakta kalabilmenin hesabını yapıyor.
Son günlerde bazı dengelerin değişmesine etki eden bir isim var ki o da seçilmesinin üzerinden henüz kısa bir süre geçmesine rağmen ABD'nin yeni başkanı Donald Trump.
Aradan geçen yaklaşık 40 günlük süreçte Kanada, Grönland gibi ülkeleri ABD toprağı yapma hayaliyle adını sık duyduğumuz Trump'ın Ukrayna lideri Zelensky'i dünya kamuoyu önünde fırçalaması ise sansasyonun diğer bir boyutu oldu.
Turmp'un bu karakteri ve yönetim anlayışının ülkemiz için taşıdığı en büyük risk ise Suriye meselesi. Öcalan'ın silah bırakma çağrısı sonrasında yok olacak PKK yanında Suriye'deki YPG varlığının ne olacağı, Amerika'nın tüm gücüyle desteklediği bu örgüt ve sınırımızdaki fiili varlığı sadece ülkemiz değil Ortadoğu'da sağlanması gereken barış için de bir tehdit.
Onun ne yapacağını kestirmek ve hem söylemlerinin hem de kararlarının dünyaya nasıl yansıyacağını, ortaya koyduğu bir fikre ne kadar süre sahip çıkacağını bilmek oldukça zor bir işken bugün ortaya atacağı bir fikir ya da söylemin yarın tam tersini yapacağı riski ise bu bilinmezliklerin oluşturduğu farklı bir sıkıntı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı bitirme derdi taşıdığı gibi bir izlenim veren Trump'ın görev süresi boyunca en fazla zorlayacağı ülkeler ise Avrupa ülkeleri olacak. Çok yakın bir zamanda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Suriye'de Amerika olmadan karşımıza çıkabileceklerse çıksınlar dediği Fransa ise bu çelişkilerden nasibini alacak. Avrupa'daki ülkelerin ilk sırasına yazılacak.
Fransa lideri Macron'un 'savunmaya daha fazla yatırım yapmamız gerekecek. ABD'nin yanımızda kalacağına inanmak istiyorum. Ancak ABD artık yanımızda olmazsa da hazır olmalıyız' açıklaması bu durumun bir yansıması.
Bir zamanların 'hasta adamı' Osmanlı İmparatorluğu'nun yerini bugün Avurpa almış durumda. Sanayiden ekonomiye, güvenlikten sağlığa birçok farklı konuda her geçen gün geriye gittikleri de bir gerçek.
Siyasetteki Trump etkisine ve her geçen gün artan tehditlere karşı bu hasta adamın tek bir ilacı var o da Türkiye. Avrupa bunu anladığında umarız çok geç olmaz.