Elazığ'a sadece 5 km uzakta, büyük potansiyeli var ama yıllardır sahipsiz
Elazığ'ın Yalnız Köyü'ne bağlı Venk Mezrasının içerisinde bulunan Surp Simon Kilisesi, yüz yıllardır ayakta ve restorasyon bekliyor.
Yalnız (Yalavuz) Köyü'nde 20 sene muhtarlık yapan Murat Bakır, Surp Simon Kilisesi'nin tescillenmesi ve restore edilmesi için yıllardır büyük çaba gösterdiğini belirtti.
2000 yılında yaptıkları müracaatın ardından kilisenin ismi Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından Surp Simon Kilisesi olarak tescillendi, ardından 2019 yılında yeniden tapusu çıkarıldı. Eskiden Hz. Muhammed'den önce yapıldığını belirten insanlardan bahseden Murat Bakır, 1992 yılına kadar faaliyette olan kilisenin yapılması için gerekli kurumlara başvurduğunu ancak henüz net bir adım atılmadığını aktardı.
'ESKİ İNSANLAR HZ. MUHAMMED'DEN ÖNCE YAPILDIĞINI SÖYLERDİ'
Murat Bakır, 'Köyümüz Yalnız Köyü'ne bağlı, Venk mezrasının yerleşim alanı içindedir. 2000 yılında Diyarbakır bölge Müdürlüğü'ne müracaat ederek tescillenmesini istedik. İsmi Surp Simon Kilisesi olarak tescillendi. Daha sonra 2019 yılında Diyarbakır Bölge Müdürlüğü aracılığıyla yeniden tapusu çıkarıldı. 1700'lü yıllardan önce yapıldığı düşünülüyor. Eski insanlar Hz. Muhammed'den önce yapıldığını söylerdi' şeklinde konuştu.
'ETRAFININ KAPATILMASI VE RESTORASYON ÇALIŞMASININ YAPILMASI DAHA DOĞRU OLUR'
Kapısı ve penceresi olmayan ve Elzığ için oldukça önemli bir yeri olan Surp Simon Kilisesi'nin tel örgülerle kapatılması ve restorasyon çalışması yapılması gerektiğini belirten Bakır, '2005 yılında bir deprem oldu, Ankara'dan bir heyet geldi. Bölgede tarihi eser olup olmadığını sordular, var dedik. Onlar da 1700'lü yıllardan önce yapıldığını söylediler. Zaten 1922 yılına kadar da faaliyetteymiş. O tarihten sonra Kilise boşaltılarak viran hale gelmiş. Yeniden yapılması için İl Özel İdaresi'ne de Turizm Müdürlüğü'ne de müracaat ettik. En azından etrafına tel örgü yapılsın, bakımı yapılsın, aydınlatması yapılsın diye.
Şimdilik hiçbir şey yapılamadı. Ama vatandaşlar üzerine görev düştüğünde kendilerince koruyor. Şu anda zaten kapı ve penceresi yok. Tarihi eser olarak yazın turistler de gelir, merak eder, içine bakar, dışına bakar, fotoğraf çeker. Bu şekilde devam edip gidiyor. Ama etrafının kapalı olması ve restorasyon çalışmalarının yapılması daha uygun olur. İnşallah ileri senelerde yapılır. Amacımız bu' dedi.