CHP'li vekil Milli Eğitim Bakanına soru önergesi vermişti, o doçent suçlamalardan tamamen aklandı

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın doçentlik unvanını usulsüz olarak aldığı yönündeki iddiaları TBMM gündemine taşıyarak hakkında Milli Eğitim Bakanlığına soru önergesi verdiği Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Doç. Dr. İlyas Kayaokay, aradan geçen bir yıllık sürede hem Danıştay hem YÖK tarafından suçlamalardan aklandı.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın doçentlik unvanını usulsüz olarak aldığı yönündeki iddiaları TBMM gündemine taşıyarak hakkında Milli Eğitim Bakanlığına soru önergesi verdiği Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Doç. Dr. İlyas Kayaokay, aradan geçen bir yıllık sürede hem Danıştay hem YÖK tarafından suçlamalardan aklandı.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, yaklaşık bir yıl önce Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Doç. Dr. İlyas Kayaokay'ın doçentlik unvanını usulsüz olarak aldığı yönünde TBMM gündemine taşıdı. Bunun üzerine Doç. Dr. İlyas Kayaokay, Milletvekili Tuncay Özkan hakkında 'mesnetsiz iftira', 'yanlış ve uydurulmuş bilgiyi alenen yayma', 'kişilerin huzur ve sükunetini bozma', 'kamu görevlisini hedef gösterme' gibi suçlar nedeniyle Ankara'ya iletilmek üzere Elazığ Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Aradan geçen bir yıllık sürede hem Danıştay hem YÖK tarafından suçlamalardan aklanan Kayaokay, iade-i itibar için Cumhurbaşkanına açık mektup yazarak adalet istediğini ifade etti.

Tazminat kazanırsa Filistin'e bağışlayacak

Doç. Dr. Kayaokay, Özkan hakkında açacağı maddi ve manevi tazminat davalarını kazandığı takdirde gelen tazminatı, Filistin'e bağışlayacağını söyledi. Yaşadığı zorlu süreci anlatan Doç. Dr. Kayaokay, ''Bir dilbilim tezi örneğinden hareketle bilimsel araştırma ve yayın etiği ihlalleri ile 'Bir intihal daha var: Mutasavvıf Yunus Emre'den Mitraist Yunus Emre'ye' başlıklı iki bilimsel yazı ile intihal yaptıklarını ortaya koyduğum, bu yazılarımdan ötürü daha önce bana parayla kitap yazdırma teklifinde bulunan ekip tarafından darp tehdit, hakaret ve zorla alıkonuldum. Öğrenciler de bu süreçte kullanılarak, imza kampanyaları düzenlendi. Belirli siyasi düşünceleri olan bir grup öğrencinin çeşitli akla hayale sığmayan, bir adet delil bulunmayan iftiralarına maruz bırakıldım. Bu süreçte öğrenciler telefonla tek tek arandı, imza vermeyenler bile aranıp aleyhime iftiralar atılıp tanık yapılmak istendi. Hepsi soruşturma dosyasında mevcuttur. Dosya CHP'li Tuncay Özkan'ın girişimleriyle gündeme geldi ve olaydan 1 buçuk sene sonra YÖK'e gönderildi. Aynı dosya zaten üniversitenin üç kişilik kurulunun lüzum-ı muhakeme kararıyla Danıştay'a da gitmişti. Oysa ki savunmam bile alınmamıştı. Bu süreçte CHP'li Tuncay Özkan adımı mecliste anıp hem öğrenci olayını hem de benim usulsüz doçent olduğumu iddia ederek Milli Eğitim Bakanına gen soru verdi. Bu şekilde beni korkutup sindirebileceğini, kamuya hedef gösterebileceğini zannetti. Öte yandan, bu süreçte 5 öğrenci de mahkeme tarafından iki yıl cezaya çarptırıldı' dedi.

Kayaokay, açıklanan karar sonrası bütün suçlardan aklandığını ifade ederek YÖK'ten gelen kararı paylaştı. Önce Danıştay'ın sonra YÖK'ten cevaplarla adaletin sağlandığını aktaran Kayaokay, ''Bugüne kadar susmamın sebebi YÖK'ün titiz yürüttüğü soruşturmanın tamamlanmasını beklemekti. Danıştay'ın ret kararından sonra ondan bağımsız olan YÖK Disiplin Kurulu da, 29 Şubat 2024 tarihinde soruşturmayı tamamlayarak kararını şu şekilde verdi, 'Adı geçen suça konu fiillerin somut olarak belirlenerek fiil ile teklif arasında illiyet bağı kurulması için soruşturma dosyasının 3 (üç) kez üniversitesine iade edilmiş olmasına rağmen suçun unsurlarının açıkça ortaya konulmadığı, soruşturma dosyasında adı geçene isnat edilen suçun işlendiğine yönelik şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlayıcı kesin ve somut deliller sunulmadığı, adı geçene atılı suçun sübutundan bahsedilemeyeceğinden adı geçenin 'kamu görevinden çıkarma cezası' ile cezalandırılması yönündeki üniversite teklifinin reddinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.' Bu süreçte vekilin gen sorusuna MEB tarafından bir cevap verildi. Milli Eğitim Bakanlığının kendisine verdiği cevabı CHP'li vekil basınla paylaşarak kendisi haklı bulunmuş gibi halkı manipüle etmeye çalışmıştır. YÖK, ÜAK, MİT ve 7 profesör ünvanlı jüri işini yapamamış da CHP'li vekil anlamadığı bir konu hakkında ahkam kesmiştir. Vekili kimse dikkate almamış ve bu konuda tarafıma bir soruşturma açılmamıştır. Nihayetinde her şey sonlandı. Biz susunca sen haklı mı görüleceksin? 'Usulsüz doçentten dersinizi aldınız mı' şeklinde konuştu.

İHA

Bakmadan Geçme