Bütün zamanını Osmanlı saray sultan tavuklarına adadı, 20'ye yakın renk oluşturdu
Elazığ'da yaşayan Hüseyin Göksel Karabulut, hayatını yerli ve milli ırk olan Osmanlı saray sultan tavuklarına adadı. Gen, DNA ve ırk çalışmaları yaparak 20'ye yakın renk oluşturan Karabulut, aynı zamanda ihracata da imza attı.
Elazığ'da yaşayan Hüseyin Göksel Karabulut, hayatını yerli ve milli ırk olan Osmanlı saray sultan tavuklarına adadı. Gen, DNA ve ırk çalışmaları yaparak 20'ye yakın renk oluşturan Karabulut, aynı zamanda ihracata da imza attı.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların saraylardan eksik etmediği 'Osmanlı saray sultan tavukları', 1850'li yıllara gelindiğinde Türkiye'de kalmadı. Türkiye'de 2000'li yılların başında hobi tavukçuluğunun yaygınlaşmasıyla beraber milli ırk olan Osmanlı saray sultan tavuğu, bir grup hobi tavukçusu tarafından Türkiye'ye geri getirilerek yaygınlaştırıldı. Bu tavuklara gönül verenlerden biri de 21 yaşındaki Hüseyin Göksel Karabulut oldu. Almanya'dan bir çift getirten Karabulut, milli ırk olan tavukların neslinin tükenmemesi için gen, DNA ve ırk çalışmalarına başladı. Bu süre zarfında yaklaşık 20'ye yakın renk elde eden Karabulut, aynı zamanda tescil için çalışmalarına da devam ediyor. Neredeyse tüm zamanını tavuklara ayıran Karabulut, ihracat noktasına da geldi. Şu an Özbekistan ve Mısır'a yumurta ihraç eden Karabulut, fiyatların canlı olarak bin ile 5 bin arası, yumurta olarak ise 20 ile 100 lira arasında değiştiğini ifade etti.
Uzun bir süredir tavuklarla ilgilendiğini belirten Hüseyin Göksel Karabulut, 'Yerli ve milli ırk olan Osmanlı saray sultan tavuklarını beslemekteyim. 20'ye yakın renk oluşturdum. Türkiye genelinde en çok renk popülasyonu ve çeşitliliği yapan biriyim. Aynı zamanda neslinin tükenmemesi için çalışmalarımız var. Gen, DNA ve ırk çeşitliliğini çoğaltmak için Ankara, İstanbul ve Antalya üniversitelerinden yardım alıyorum. Bunun ticaretini yapıyorum. Yurt içi ve dışı ticaretlerim var' dedi.
1854 yılında ırkın Avrupa'ya gittiğini dile getiren Karabulut, 'Osmanlı'nın yıkılış döneminde elimizden yok oluyor. 2000 yıllarında hobiyle uğraşanlar sayesinde tekrardan ülkemize kazandırıldı. Ben de 12 yıl önce Almanya'dan getirttirdim. Üzerinde çalışmalar yaptım. Yaygınlaştırmak, çoğaltmak ve paylaşmak adına, yok olmaması açısından milli ırkımızın değerini göstermeye çalışıyorum. Umarım bundan birkaç yıl sonra çok daha iyi bir noktaya geleceğine inanıyorum. Bu yıl tescil çalışmaları iyi gidiyor. Sonbahara doğru tescillemiş oluruz' diye konuştu.
Tavukları en son Özbekistan ve Mısır'a gönderdiğini aktaran Karabulut, 'Canlı hayvan olarak bin lira ila 5 bin lira arası değişiyor. Yurt dışına yumurta olarak gönderiyoruz. Yumurtalar 20 ile 100 lira arası değişiyor. Rengine göre değişiyor. Dünya genelinde olmayan renkler mevcut. O renklerin fiyatı daha fazla. Yok olmak üzere bunun gibi birkaç ırk daha var. Osmanlı saraylarında padişahların beslediği, ecdadımızdan bizlere emanet kalan milli ırkımızı hak ettiği değeri gösterip tüm kamuoyuna bunu sergilemek ve göstermek istiyoruz' şeklinde konuştu.