• Haberler
  • Gündem
  • 'Tik tak' sesleriyle geçen bir ömür: 65 yıldır 'zamanı' ayarlıyor

'Tik tak' sesleriyle geçen bir ömür: 65 yıldır 'zamanı' ayarlıyor

Elazığ'da dede mesleğini sürdüren ve aile boyu saatçi olan 75 yaşındaki Şener Saatçı, 65 yıldır zamanı ayarlıyor. Soy ismini mesleğinden alan ve ömrü 'tik tak' sesleri arasından geçen Saatçı, ilerlemiş yaşına rağmen 3 metrekarelik dükkanında halen saat tamir ediyor.

Elazığ’da dede mesleğini sürdüren ve aile boyu saatçi olan 75 yaşındaki Şener Saatçı, 65 yıldır zamanı ayarlıyor. Soy ismini mesleğinden alan ve ömrü ‘tik tak’ sesleri arasından geçen Saatçı, ilerlemiş yaşına rağmen 3 metrekarelik dükkanında halen saat tamir ediyor.

Elazığ’da saat tamircisi deyince akla ilk gelenlerden birisi soy ismini de mesleğinden alan Şener Saatçı oluyor. 10 yaşlarında dedesi ve babasının yanında mesleğe başlayan 75 yaşındaki 3 çocuk babası Şener Saatçı, 65 yıldır adeta zamanı ayarlıyor. Dedesi ve babasının yanı sıra kardeşleri, amcası ve kuzenleri de saatçi olan Şener Saatçı, soy ismini layıkıyla taşıyor. Ömrünü ‘tik tak’ sesleri içerisinde saat tamiri yaparak geçiren Saatçı, ilerlemiş yaşına rağmen halen çalışmayı sürdürüyor. Her türlü saati tamir eden ve 3 metrekarelik dükkanında müşterilerine hizmet veren Saatçı, bu meslekte doğduğunu ve yine bu meslekte öleceğini ifade etti.

10 yaşında mesleğe başladığını belirten Şener Saatçı, ’’Babam da saatçiydi. 3 kardeşimde saatçi. Bir tanesi rahmetli oldu. Şimdi 2 kardeş bu mesleği yapıyor. Bu bizim dede mesleğidir. Amca ve dayım oğlumda saatçi. Harput’ta 1947’de doğdum. Elazığ’ın öz ve öz çocuğuyum. Her türlü saati tamir ediyorum. Bazılarını da monte edip elektroniğe çeviriyorum. Tarihi saatler yavaştan kalkmaya başladı. Bunlara da sahip çıkmak lazım. Günde 3-4 defa gelip saatler satılık mı diyenler oluyor. Kahve köşelerinde oturmaktansa dedikodu yapıp birinin kalbini kırmaktansa çalışıyorum. Kayış, cam, pil takıyorum. Burada vakit geçiriyorum. Sevgi ve saygı başkadır. Yeter ki dürüstü ol, haram lokma yeme” dedi.

"Bu meslekte doğduk bu meslekte öleceğiz"

Eli ve ayağı tutana kadar çalışacağını aktaran Saatçı, ’’Gözüm de görüyor elim de tutuyor. Vakit geçiriyorum. 2 tane dostum geliyor, çay içip mutlu oluyorum. Alışmışım duramıyorum. Dostları görmesem kafayı yerim. Bu iş deden bizlere kaldı. Elazığ’da ne kadar soy ismi saatçi ise akrabadır. Elazığ’ı ve insanlarını seviyorum. Soy isim dededen kalmak saatçi. Meslekten gelme bir soy isim. Sülale saatçilerden yetişmedir. Bu meslekte doğduk bu meslekte öleceğiz. Ömrümüz nereye kadar giderse. Ömrüm boyunca fakiri ezmedim, haram yemedim. Çocuklarım büyüdü. Sanatı para için yaparsan ömrün az olur. Sanatı sanat için yapacaksın. Böyle yaparsan hem halkın hem de Allah’ın huzurunda rahat etmiş olursun. Para gelir geçir. Dürüstlük baki kalır. Para hesabı yapınca pilin biter. Artık elektronik, pilli ve akıllı saatler çıktı. Artık teknoloji ilerledi. Artık ona göre parça üretiliyor” diye konuştu.

İHA

Bakmadan Geçme